8 Mart 2016 Salı

nebula?


Güneşin merkezinde biten çiçekleri, 
sardıydın ruhumun çarşafına.
Uzayın en boşluğunda süzülürken duyduklarım 
atmosferinde yanan tohumların çıtırtıları mıydı?
Yoksa yükselmiş benliğimin uydurdukları mı,
bilemedim...

Asteroid yağmurlarında ıslandık beraber,
çıplak ayakla uydulardan sekerkene.
Dünya dışı kuşların cızırtıları,
kara deliklerimizi tıkadı da,
ses etmedik olanlara peş peşe.
Astronot olmaya çalışırken döktüğün ter,
mekiğimin zemininde parladı.
Venüs'ün kıvrak kalçalarına diktiğim gözlerim,
senin güvenlik kalkanların ile kesiştiğinde,
utandım...

Hani yine de kızılötesi ışınlarınla okşadın ya beni?
İşte o vakit yörüngene daha sıkı tutunma vaktiydi.
Belki her zaman senin uydun olarak kaldım ama,
yerçekimsiz ortamda sarılıp uyumayı deneyen,
ilk çift bizdik. 
Tarih bunu yazmadı belki.
Ama ben yazdım...

Zihin Hiperaktifi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder