Evvel zamanın dışında bir yerlerde, sülfür kokan mahallelerden yayılan bir virüs misali işledi içimize. Dedim ki ona; "Ben seni taniyorum, Bana bu numaraların sökmez, afili kravatında ki etiketi görebiliyorum ben. Seni en iyi ben anlarım ulan, Göz hizama gelebilirsin artık, Kimseler yok bak etrafta, boynun ağrımadı mı hala kuşbakışı röntgenlerden? Saklandığın kutunun ne pensesi var ne de pandorası, Tek başına olmak nedir en iyi ben bilirim, Gel artık göz hizama! Salyalı çeneleri ile nesilleri asla bitmeyecek olan bizonların öykülerini hatim etmekten bıkmadın mı? Hangi kendini bilmez onlara adil dedi de seni topraktan alıp göklerde ağırladı? Ağzından tükürdüğünün senin sözlerin olduğunu mu sanıyorsun? Öz loblarınla kurduğun tek bir cümlenin bizi ihya edebileceğinin farkında değil misin? Sen! Evet sana söylüyorum! Bugün hangi masken varsa çıkar 5 dakikalığına, Sırıtmayı yavaşça bırak, Dudaklarinı büz, Yaslan yırtık hırkama, akıt tüm tuzlu suyunu üzerime ki denizler kıskansın. 'Aciz' i anlamak icin göğe degil toprağa bakın." O artık onlardan değil. Biz bu galaksiden olmayanlar, tutuşun el ele gidiyoruz...
Beyin Atleti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder