8 Ocak 2016 Cuma

vahiy


Gözleri kara bir güneş, doğar insanın karanlığına. Yaktığında tüm sinirleri, ararsın parmak uçlarındaki gizemi. Sen meraklanma, her şeyin bir nedeni var. Durup dinlendiğinde bir süre, göreceksin aynadaki yansımanı.

Yokmuş gibi davranma, herkesten çok varsın. Hissettiğin hüzün aniden, varoluşunun nedenini sarsın. Anlam veremediğin her şey, çıksın karşına bir bir. Biriktirdiğin enerji, avuç içlerinden saçılsın dünyaya. Dileme, bekleme, katıl. Karşına çıkan en anlamlısına atıl.

Bu kadar basit olma, iyi düşün. Sen, sana bu düzenin armağanısın. Ismarladığın hayatın, geç kalsın, sen her anına lanet biçerken. Ruhun sıkıştığını sansın, ayakların geri geri giderken. Kilometreler biçti önemsiz mesafeleri, koşarak git, ayakların var. Sen korkarsan adımlarından bir sefer, demek ki ihmal ettiğin hayatların var.

Acele etme, bir dur. Neler oluyor gerçekten şu an? Bu sorman gereken mühim bir sorudur, yanıtı en yeşil bahçelere açılan. Öylesine mi oldun hakikaten? Bu ciğerler yok yere mi doluyor? Ciddi olamazsın gerçekten. Veremediğin nefesler seni zorluyor.

Söylediğin yalanları unut. Kelimelere teslim oldun. Gerçekler gün gibi ortada. Ne kadar ömrün var ki şurada? Tokatla beyinsizin kafasını, Konferanslar versin aleme. Söyleyemedi şarkıların hasını, sosyal mesafeler girdi aralarına.

Birbirine geçmiş hayatlar, bir şekilde fark eder diğerini. İşte o an güneş çıkar ufuktan, aydınlatır her ikisini. Bakma sen gözlerinin karasına, o her şeyi görür, sever. Sevgini koy ekmeğinin arasına, O senden sadece bunu ister.

Arama nedenini olanların, bir gün çıkar karşına doğrusu. Kapıl hayatın akışına, budur bu işin en olumlusu. Kurtul kaygılarından, emekleme, yürü her normal insan gibi. Bir an korkacaksın belki gördüğünde, avucunun içindeki evi.

Görmek istediğin gibi gördün hayatı, olsun bu da bir şey. Şimdi ayaklan gerçekten, gitmek istediklerine git. Engel olmasın sana boyalı kağıtlar, onları dilediğin gibi kullan. Anlam veremediğin dört tekerlekli kanolar, seni evine doğru yüzdürecek.

Sen nereyi istersen evin orası, yeter ki kabul etmesini bil. Bazen mesafeler şunun şurası, sabrederek gerçekliğinin içine evril.

Söyleyecek söz çok, dahasını bilemedim. Anlasan da olur, anlamasan da.
Bu sana inen vahiydir zaman zaman, ya da saçma bir not defterindeki karalama.

Zihin Hiperaktifi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder