24 Aralık 2015 Perşembe

spontane gece saçmalığı

                                                      

PART 1

"İS-TE-Mİ-YO-RUM!"
    Bana aynen böyle dediydin. Nefesini suratımda hissettiğimde, göğsüm ile göbeğim arasındaki boşlukta bir kıpırdanma olmuştu. İçimde biriken pisliği suratına sıçmanın tam vaktiydi aslında. Daha götündeki boku silmeyi beceremeyen bir ergenin, suratıma salyalarını sıçrata sıçrata bağırmasına nasıl tahammül ettim bilmiyorum. Dayakla uslanacağını bile bile senin sikindirik ve devrik cümlelerine senelerce katlandım. Sana en okkalısından bir kafa yerleştirip, burnun ile halı arasındaki mesafeyi kısaltmak istiyordum. O zamandan beri yaşadığım her gün, bir kere daha pişman oluyor ve kendim ile olan mücadeleme bir kere daha yenik düşüyorum. Yine de hala senden besleniyorum, baksana...

Geçen gün bir şey oldu. Gözlerimi açıp tükmük kokan yastığımdan kafamı kaldırdığım anda, yerini özel olarak belirlediğim aynada kendimi gördüm. Zaman nasıl da çabuk geçiyordu. Sürekli olarak içinde bulunduğumuz uzay zamanın ilerleyişini yalnızca suratıma baktığım zaman idrak edebiliyor olmanın getirdiği acizlik, bir şeyleri değiştirmem gerektiğini söylüyordu bana sanki. "Şu odayı bi toplayayım lan" diye geçirdim içimden. Etrafıma baktığımda, aslan yattığı yerden belli olur lafı geldi aklıma ve "Hay amına koyayım" dedim. Etraftaki kirli çamaşırları ve kıyafetleri gardrobun içerisine tıkmak, masanın ve komodinin üzerindeki pislikleri bir torbaya doldurmak, benden daha temiz olan küllüğümü boşaltmak, yastığı yorganı düzeltmek ve tekrar aynaya bakmak. Hiçbir şeyin değiştiği yoktu. Bir sikim olamayacağımı çok erken yaşta fark etmiş ve bu gerçeklikle yaşamayı öğrenmiştim. Bana en uzun süre katlanabilen ev arkadaşım, tek arkadaşım. Bazı gerçekler o kadar soğuk ki, obeziteden nefes alamayan lanet olası bir yağ torbası bile üşüyor duyduğu vakit. Bu soğuğa 50 kiloluk bedenimi alıştırmam tam olarak 72 yıl, 5 ay, 12 gün ve 23 saat sürdü.

Zihin Hiperaktifi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder